Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
....
Kemikler, yan yana ve uç uca geldiklerinde görevlerine ve hareket durumlarına göre aralarında bağlantılara eklem denir. Eklemler hareket derecesine göre üç bölümde incelenir:
Kafatası gibi iskeletin hareket etmeyen kısımlarındaki kemiklerde görülür. Kemikler, çok sıkı şekilde birbirine testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla bağlıdır.
Hareketleri sınırlı olan eklemlerdir. Omurların eklemleri bu tiptir. Omurlar birbiri üzerine doğrudan doğruya binmezler, aralarında fibröz kıkırdaktan yapılmış yastıklar (diskler) vardır. Aynı zamanda omurlar birbirleriyle ligamentler (kirişler) aracılığıyla bağlanmıştır. Kaburgaların göğüs kemiği ile yaptığı eklem de az oynar ekleme örnektir. Omurlarda disklerin kaymasıyla bel fıtığı denen omurga rahatsızlıkları oluşur.
Çoğunlukla vücudun hareket görevini üzerine almış kemikler arasında görülen tam hareketli eklemlerdir. Bu eklemlerde, iki kemikten birinin çıkıntısı ile diğerinin girintisi birbirine uyacak şekildedir. İki kemiğin arasında sinoviyal boşluk olduğundan kemiklerin serbest hareket etmesi sağlanır.. Eklem kıkırdakları kemiklerin uçunu örterek hem onlara uçlarda düzgünlük verir; hem de kısmen esneklik kazandırır. Sinoviyal boşluğu içten saran sinoviyal zar vardır. "Sinoviyal zar", kan ve lenf damarların-dan sinoviyal sıvıyı (eklem sıvısı) süzmeye yarar. Bu sıvı eklemlerin kaygan olmasını sağlar. İleri yaşlarda eklem katılaşmaları bu süzme görevinin bozukluğundan olur. Eklemleri oluşturan kemikler birbirlerine ligamentler ve kısmen kaslarla bağlanır. Eklemlerin üzerinde eklemi koruyan eklem kapsülü bulunur.
Eklem hareketleri kayma (gliding), açısal (angular), rotasyon ve sirkumsiksiyon olmak üzere 4 tür hareket vardır. Bu hareketler genel olarak (az veya çok) bir arada, kombine olarak ortaya çıkarlar.
Gliding : Eklem yüzeyleri bir biri üzerinde rotasyon veya açısal hareket olmadan kayar ya da hereket eder. Tüm hareketli eklemlerde bir miktar kayma vardır. Ancak karpal ve tarsal kemiklerin çoğunda sadece kayma hareketi vardır.
Angular : Uzun kemikler arasında fleksiyon / ekstansiyon (öne / arkaya), adduksiyon / abduksiyon (sağa / sola) hareketleridir. Ginglimoid eklemler sadece fleksiyon / ekstansiyona izin verir. Abduksiyon /adduksiyon, fleksiyon / ekstansiyon ile kombinedir ve kalça, omuz, el bileği gibi hareketli eklemlerin çoğunda görülür.
Rotasyon : Sabit bir aks çevresinde yapılan hareket. Atlanto-aksiyel eklemde rotasyonun aksı ayrı bir kemiktir (odontoid çıkıntı). Omuz kendi longitüdinal aksı çevresinde (aksa dik) döner. Elin pronasyon / supinasyonunda ise dirsek, longitünal aksa paralel döner.
Sirkumdiksiyon : Kemik başı eklem kavitesindeyken, distal kemik konik hareketlerle çember çizer. Omuz ve kalça ekleminde görülür.
Tarih: 2017-03-07 06:45:45 Kategori: Biyoloji
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Eklemler ve Çeşitleri Nedir
A. Eklem Yapısı ve Çeşitleri
Kemikler, yan yana ve uç uca geldiklerinde görevlerine ve hareket durumlarına göre aralarında bağlantılara eklem denir. Eklemler hareket derecesine göre üç bölümde incelenir:
1. Oynamaz Eklemler
Kafatası gibi iskeletin hareket etmeyen kısımlarındaki kemiklerde görülür. Kemikler, çok sıkı şekilde birbirine testere dişi gibi girinti ve çıkıntılarla bağlıdır.
2. Az Oynar Eklemler
Hareketleri sınırlı olan eklemlerdir. Omurların eklemleri bu tiptir. Omurlar birbiri üzerine doğrudan doğruya binmezler, aralarında fibröz kıkırdaktan yapılmış yastıklar (diskler) vardır. Aynı zamanda omurlar birbirleriyle ligamentler (kirişler) aracılığıyla bağlanmıştır. Kaburgaların göğüs kemiği ile yaptığı eklem de az oynar ekleme örnektir. Omurlarda disklerin kaymasıyla bel fıtığı denen omurga rahatsızlıkları oluşur.
3. Oynar Eklemler
Çoğunlukla vücudun hareket görevini üzerine almış kemikler arasında görülen tam hareketli eklemlerdir. Bu eklemlerde, iki kemikten birinin çıkıntısı ile diğerinin girintisi birbirine uyacak şekildedir. İki kemiğin arasında sinoviyal boşluk olduğundan kemiklerin serbest hareket etmesi sağlanır.. Eklem kıkırdakları kemiklerin uçunu örterek hem onlara uçlarda düzgünlük verir; hem de kısmen esneklik kazandırır. Sinoviyal boşluğu içten saran sinoviyal zar vardır. "Sinoviyal zar", kan ve lenf damarların-dan sinoviyal sıvıyı (eklem sıvısı) süzmeye yarar. Bu sıvı eklemlerin kaygan olmasını sağlar. İleri yaşlarda eklem katılaşmaları bu süzme görevinin bozukluğundan olur. Eklemleri oluşturan kemikler birbirlerine ligamentler ve kısmen kaslarla bağlanır. Eklemlerin üzerinde eklemi koruyan eklem kapsülü bulunur.
B. Eklem Hareket Türleri
Eklem hareketleri kayma (gliding), açısal (angular), rotasyon ve sirkumsiksiyon olmak üzere 4 tür hareket vardır. Bu hareketler genel olarak (az veya çok) bir arada, kombine olarak ortaya çıkarlar.
1. Kayma Hareketi
Gliding : Eklem yüzeyleri bir biri üzerinde rotasyon veya açısal hareket olmadan kayar ya da hereket eder. Tüm hareketli eklemlerde bir miktar kayma vardır. Ancak karpal ve tarsal kemiklerin çoğunda sadece kayma hareketi vardır.
2. Açısal Hareket
Angular : Uzun kemikler arasında fleksiyon / ekstansiyon (öne / arkaya), adduksiyon / abduksiyon (sağa / sola) hareketleridir. Ginglimoid eklemler sadece fleksiyon / ekstansiyona izin verir. Abduksiyon /adduksiyon, fleksiyon / ekstansiyon ile kombinedir ve kalça, omuz, el bileği gibi hareketli eklemlerin çoğunda görülür.
3. Dönme Hareketi
Rotasyon : Sabit bir aks çevresinde yapılan hareket. Atlanto-aksiyel eklemde rotasyonun aksı ayrı bir kemiktir (odontoid çıkıntı). Omuz kendi longitüdinal aksı çevresinde (aksa dik) döner. Elin pronasyon / supinasyonunda ise dirsek, longitünal aksa paralel döner.
4. Konik Hareket
Sirkumdiksiyon : Kemik başı eklem kavitesindeyken, distal kemik konik hareketlerle çember çizer. Omuz ve kalça ekleminde görülür.
Tarih: 2017-03-07 06:45:45 Kategori: Biyoloji
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx